Evlenme programında hayır cevabı alınca çıkış yolunu şaşıran yaşlı amca gibi uyandım bugün, öylesine yıkılmış öylesine feleği şaşmış.
Kız olmuş 110 kilo, hala facede, twitterda eski sevgilisine laf sokma çabasında. Neymiş, intikam soğuk yenen bir yemekmiş. Bir o kaldı yemediğin, ye onu da ye…
Bugün çok güzel bi kız yanıma gelip masamdaki sandalyeyi göstererek tebessümle boş mu dedi. Heyecanlandım ee evet dedim. Sonra sandalyeyi alıp gitti.
Bu elit misafir çocuklarını hiç sevmiyorum, gelmiş satranç oynayalım diyor, ulan gel bilgisayara otur döve döve kaldırayım. Döngüyü ne bozuyorsun.
Camına “arabada bebek var” stickerı yapıştıran şahsiyet, ışıklarda bebeğe çeyrek altın mı takalım, ninni mi söyleyelim, ne istiyorsun söyle?
Adam “Sümer Dili ve Edebiyatı” okumuş, devlet bana kadro açmıyor diyor, lan oğlum o devletin 4000 önce yıkıldığını sana kimse söylemedi mi?
Taksici ‘3 lira bozuk yok, hakkını helal et’ dedi. Ben de ‘3 liralık daha sür’ dedim. Şuan eve doğru yürüyorum. Fakiriz ama keriz değiliz.
Patronum kovunca sen beni kovamazsın ben istifa ediyorum dedim, tazminat alamazsın deyince o zaman sen kov dedim, artistliğin lüzumu yok.
Allah kimseye boş metrobüse denk gelip de hangi koltuğa oturacağına hızlı karar veremediği için ayakta kalan yolcu çaresizliği vermesin.
Kadınların iki kova suyla yaptığı tüm temizliği, sadece bir ıslak mendille yapabilen canlıya Türk erkeği denir.
Birde sabah uyanınca sevdiğin insandan gelen uzun mesajın verdiği mutluluk var. Varmış yani ben bilmiyorum da duydum.
Kızın etrafı yeniçeri ocağına dönmüş, sefere çıksa Yunanistan`ı çok rahat alır hala “az insan çok huzur” diyor.
Süt içince vücudun uykusu gelirmiş, kahve içince vücudun uykusu kaçarmış. Dün gece sütlü kahve içtim. Vücut ne yapacağını şaşırdı.
Millet uyurken sevdiğini düşünüyor, ben eve hırsız girse ne yaparım diye taktik geliştiriyorum. Yalnızlık damarlarıma işlemiş.
Şuan bu yazıyı yazacağıma ders çalışabilirim, sende okuyacağına çalışabilirsin. Ama içinden hiç çalışmak gelmiyor dimi? Aynen.
Kıza; “seninle ciddi düşünüyorum.” Dedim, “ispatla” dedi. Takım elbise giyip oturdum karşısına, ülke sorunlarını konuşuyoruz.
Mesela 19. kanalı açak istiyorsam; 1 ve 9 uzak diye 22. kanalı açıp 3 kere geri tuşuna basıyorum. Bütün hayat stratejim bu.
Fırıncı bak sana sıcacık ekmek veriyorum dedi. Abi nasılsa eve gidince annem bayatları yedirecek dedim. Sarıldık ağlaştık.
Ben daha çocuk yaşta “geçişli edilgen çatılı fiil” görmüş insanım. Tabii ki tek başıma zorlukların üstesinden gelebilirim.
Filmlerde adam bombayı patlamasına 1 saniye kala imha ediyor. Ben 3 saat olduğunu görsem bile korkudan ülke değiştiririm.
Reklamlarda kirli bir çamaşır görünce çantasından litrelik deterjan çıkaran kadın neyin kafasını yaşıyor olabilir ki.
Aynı hatayı iki kez yapmam ben… En az 5-6 kez yaparım ki iyice emin olayım. Sağlamcı bir yapım var benim.